A1 Capital :Altın en yüksek seviyede

A1 Capital'in değerlendirmesinde şu ifadeler yer aldı:

''ABD hükümeti 1981'den bu yana 15 kez kapandı ve Başkan Trump'ın bu fırsatı daha fazla federal çalışanı işten çıkarmakla tehdit etmek için kullanması da bu dönemin ikinci adımı oldu. Kapanma, Senatonun 21 Kasım'a kadar hükümet operasyonlarını ayakta tutacak kısa vadeli harcama önlemini reddetmesinden birkaç saat sonra başladı. Demokratlar, Cumhuriyetçilerin yıl sonunda sona erecek milyonlarca Amerikalı için sağlık yardımlarının uzatılmasını reddetmesi nedeniyle yasa tasarısına karşı çıktı.
ABD hükümeti, Kongre ile Beyaz Saray arasında bütçe konusunda anlaşmaya varılmasını engelleyen derin partizan ayrılıkları nedeniyle faaliyetlerinin çoğunu durdurdu. Bu durum, binlerce federal işin kaybına yol açabilecek uzun ve yorucu bir çıkmaza yol açabilir.

Federal hükümeti kökten yeniden şekillendirme kampanyasıyla Aralık ayına kadar yaklaşık 300 çalışanı işten çıkarmayı hedefleyen Trump, Kongre Demokratlarını, kapanmanın daha fazla iş ve program kesintisi gibi "geri döndürülemez" eylemlere yol açabileceği konusunda uyardı.

Çıkmazdan çıkış için net bir yol bulunmazken, kurumlar 1981'den bu yana 15 kez gerçekleşen hükümet kapanmasının, cuma günü açıklanması beklenen tarım dışı istihdam raporu da dahil olmak üzere önemli ekonomik verilerin yayınlanmasını geciktirebilir bu da bugün açıklanacak ADP Ulusal İstihdam Raporu'na daha fazla ağırlık verilmesine imkan tanıyacaktır ki tahminler, özel sektörde 50 kişilik mütevazı bir istihdam artışına odaklanıyor. ABD Başkanı Trump'ın işçileri kalıcı olarak işten çıkarmakla tehdit etmesi ve bunun kapanmayı mini bir işgücü piyasası şokuna dönüştürebilmesi en büyük risk olarak karşımızda durmakta. Bu arada genellikle bir kapanışın piyasalar için bir önemi yoktur. Aslında, bir aydan uzun süren 2018-2019 kapanışı Wall Street'in yükselişine neden olmuştu hatırlatmasını da yapalım.

Bugün ayrıca Trump'ın büyük kamyonlara, patentli ilaçlara ve diğer ürünlere uyguladığı yeni gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesi bekleniyor. Hükümet kapansa bile, yönetim gümrük vergilerinin tahsilatının devam edeceğini söyledi. Tüm bunlar, Federal Rezerv'in zaten yavaşlayan işgücü piyasasına ilişkin endişelerini daha da artıracak. Yatırımcılar, bunun ekonomik veri eksikliğini gölgede bırakacağını ve Fed'i bu ay faiz indirimine ikna edeceğini düşünüyor; fiyatlar bir gün önceki yüzde 90'dan yüzde 96'ya yükselirken Aralık ayında bir faiz indirimi daha yapma olasılığının yaklaşık yüzde 74 olduğunu görmekteyiz.

ABD hükümetinin kapanması için son tarihin geçmesinin ardından Wall Street vadeli işlemleri geriledi. Döviz piyasalarında dolar endeksi, üç günlük kayıpların ardından yatay seyrederek en son 97,84 seviyesindeydi. Hazine tahvili piyasalarında getiriler sabit kaldı. ABD 10 yıllık Hazine tahvili getirisi 1 baz puan artış gösterdikten sonra yüzde 4,156 seviyesinde sabit kaldı.

Altın fiyatları, ABD hükümetinin resmen kapanmaya başlamasının ardından yatırımcıların güvenli liman varlıklara olan talebi ve zayıf işgücü verilerinin Fed'in faiz indirimi beklentilerini desteklemesiyle ons fiyatı, 3.875 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, yüzde 0,1 artışla ons başına 3.861 dolardan işlem görmekte.

Sonuç olarak; altın "doların zayıflaması, ABD'de hükümetin kapanmasıyla ilgili siyasi durum ve genel jeopolitik belirsizlikten faydalanırken, altının yükselişine yönelik olası riskler arasında dolardaki yükseliş trendi, Fed'in beklenmedik şahin politika değişiklikleri ve ABD'deki mali reformlar yer alıyor. Ekonomik ve politik belirsizliğe karşı geleneksel bir korunma aracı olan altın, getiri sağlamayan yapısı sayesinde düşük faiz ortamında değer kazanıyor. Bu yıl yüzde 47'den fazla değer kazandı. Diğer yandan spot gümüş, ons başına yaklaşık yüzde 1 artışla 47,09 dolara çıkarak 14 yıldan uzun süredir en yüksek seviyesine ulaştı.

Petrol fiyatları, yatırımcıların OPEC+'ın gelecek ay daha büyük bir üretim artışı planlarını ve ekonomik aktiviteyi ve yakıt talebini etkileyebilecek ABD hükümetinin kapanmasının sonuçlarını değerlendirmesiyle iki günlük düşüşün ardından istikrar kazandı. Aralık teslimatlı Brent ham petrol vadeli işlemleri 28 sent artarak varil başına 66,31 dolara ve ABD Batı Teksas petrolü 26 sent artarak varil başına 62,63 dolara çıktı.

Görüşmelere yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) ve müttefikleri, Suudi Arabistan'ın pazar payını geri kazanma çabaları kapsamında, Kasım ayında petrol üretimini günlük 500 varile (bpd) kadar artırma konusunda anlaşabilirler. Bu, Ekim ayında yapılan artışın üç katıdır. Dünya petrolünün yaklaşık yarısını ihraç eden grubun sekiz üyesinin, iki kaynağa göre, günlük 274 varilden 411 varile kadar bir artış yapmayı değerlendirdiği belirtilirken, üçüncü bir kaynak ise artışın günlük 500 varile kadar çıkabileceğini söylemiş.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika yapıcısı Olli Rehn, Avrupa Merkez Bankası'nın euroyu "güvenilir bir küresel istikrar dayanağı" haline getirmek için cesur adımlar atması gerektiğini söyledi. Rehin sözleri, Haziran ayında ticaret savaşları ve artan korumacılığın küresel bağlamı göz önüne alındığında euronun küresel statüsünün güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen ECB Başkanı Christine Lagarde'ın mesajını yansıtıyor.

Diğer taraftan ise; Ağustos perakende satışları, Ağustos ithalat fiyatları ve Eylül işgücü piyasası verileri, Almanya'nın neredeyse sessizce deflasyona doğru kaydığını gösterdi. Perakende satışlar son beş ayın dördünde düşerken, ithalat fiyatları Nisan ayından bu yana her ay yıllık bazda düşüyor. Buna, bugün işsizlikteki hafif artışın da gösterdiği gibi işgücü piyasasının giderek kötüleşmeye devam etmesi de eklendiğinde, Alman hükümetinin uzun yapılacaklar listesi daha da uzuyor: mesele yalnızca uluslararası rekabeti yeniden tesis etmek ve altyapı ile savunmaya yatırım yapmak değil.

Bugünkü verilerle, haneler için kısa vadeli teşvik veya en azından bir istikrar paketine olan ihtiyaç her geçen gün artıyor gibi görünüyor. Birde Almanya’da manşet enflasyon, Ağustos ayındaki yıllık yüzde 2,2'den Eylül ayında yüzde 2,4'e yükselmiş ki bu yılın ilkbaharından bu yana en yüksek seviye. Alman enflasyon verileri, ECB'nin bir faiz indirimi daha yapmaması yönündeki beklentiyi güçlendirmekte. Bu da Lagarde’nın ECB, "iyi yerinde" oldukça rahat görünmesine neden oluyor.''