İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de gündeme dair basın toplantısı düzenledi.
Hakkındaki soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden alınan Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya X hesabının kapatılmasına değinen Kavuncu, “Bu iktidar yıllarca dış güçler dedi. Dış güçlerle kim, nasıl iş birliği yapıyor görün. İktidar belli ki, Elon Musk'ın sahibi olduğu x sosyal medya platformuyla yakın temas kurmuş ve hesabı kapattırmış. Ortada halen ‘seni şu konuda suçluyoruz’ durumu yok. Ne yapılmak isteniyor anlayabilmiş değiliz. Bir kahraman mı yaratmak yoksa bir rakip adayı yok etmek mi istiyorsunuz ya da bu ülkede Erdoğan’a alternatif olarak aday olabilecek kim olursa onlara göz dağı vermek için mi bütün bunlar yapılıyor? İnanın anlayabilmiş, kavrayabilmiş değiliz. Bütün bu eziyetin, bütün bu baskının sebebi nedir. İnsanların kendilerini ifade etmesine bile müsaade etmeyecek kadar sizi öfkelendiren endişelendiren nedir? Ortada bir akıl kaybı durumu var” dedi.
Kavuncu, “Bilgileri manipüle etme güçleri var. Evlerimizin içine kadar girme kabiliyetleri var. Ülke yönetmeyi adeta ticari bir firma yönetmek sanan, bu mantıkla hadiselere yaklaşan Amerika Birleşik Devletleri Başkanıyla karşı karşıyayız ve Elon Musk’da en büyük işbirlikçisi. Bu işbirlikçi de Silivri'de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun kendisini ifade ettiği sosyal medya platformunu kapatmış. Dış güçler diyordunuz ya alın size dış güçler. Bu yaşananlar dış güçlerle kimin çok net bir şekilde iş birliği yaptığının açık göstergesi. Tekno feodal dünyanın en büyük baronu Musk’tır. Kendisini adeta Trump'ın kontesi konumuna düşürmüştür. Artık dünyada despotik - otokratik yönetimler birbirleriyle iş birliği yapacak hale gelmiştir. Dünya bu anlamda globalleşmektedir, küreselleşmektedir. Demokrasiye, ifade özgürlüğüne, baskıcı yönetim şekillerine itibar eden zihniyetler birbirlerine bu mecralar üzerinden destek olmaya başladılar. İnsanların kendini ifade etme özgürlüğünün elinden alınmasını şiddetle protesto ediyoruz” ifadesini kullandı.
İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş Taş’ın babası Alparslan Türkeş’in kabrini ziyareti sırasında yaşanan gerginliğe değinen Kavuncu, “Bu kabul edebileceğimiz bir anlayış değildir. Sayın Ayyüce Türkeş Taş, kendisine bu muameleyi gösteren o güruhtan çok daha yürekli, çok daha mert bir milletvekilimizdir. Bu kabul edilebilir bir hadise değildir. Zira bunu anlamakta ve kavramakta güçlük çekiyoruz. Nasıl bir ruh hali, nasıl bir zihniyet, nasıl bir sebep, nasıl bir gerekçe; bir insanı öz babasının kabrinde bir Fatiha okumaya engel olacak. Bunu anlatmakta kelime bulamıyorum. Benim ne sahibi olduğum anlayış ne kültür ne müktesebat, bunların hiçbirisi bunu açıklamaya yetecek kavramlar değil. Bunu da buradan şiddetle kınıyoruz, protesto ediyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırıya da değinen Kavuncu, “Bu iktidar faili meçhulleri bitireceğini söylerdi ama faili meçhuller bitmediği gibi şimdi bir de faili meşhurlar çıktı. Yani cinayetlerin ya da saldırıların failleri var, bunlar meçhul falan değil, aramızda geziyorlar. Ancak bunlarla alakalı bir adım atılmıyor. Son 5 yılda saldırıya uğrayan siyasetçileri ve gazetecileri şöyle bir sayayım dedim, liste o kadar uzadı ki. Bunların içinde Selçuk Özdağ var, Gazeteci Murat İde var, Orhan Uğurlu var, İsmail Saymaz var, Ekrem İmamoğlu var, Ayrıca Türkeş Taş var. Ben de varım. Bakırköy'de bir saldırıya uğramıştık. Kendi üzerinden anlatmak arzu ettiğim bir şey değil ama birebir yaşamış bir kişi olarak o duyguyu da anlayabiliyorum. Bana saldıran kişiye 1.500 TL bir para cezası verildi ve serbest kaldı” şeklinde konuştu.
Şiddetin 2 temel sebebi olduğunu ekleyen Kavuncu, “Bir, ülkemizdeki hukuk ve infaz yasası. İki, siyasette kullanılan şiddet dili. Bu iki konu düzelmediği sürece biz önümüzdeki 5 yılda en az bu listede saydığımız kadar fazla saldırıyla da karşı karşıya kalabilme ihtimalini ve riskini taşıyoruz. Cezaevi infaz yasasıyla ilgili kendi üzerinden örnek verdim. Benim dışımda da saldırıya uğrayan bütün saydığım isimlerin saldırganlarla alakalı yaşadığı tecrübe birebir aynı. Hatta faili meçhulden faili meşhura doğru bir kayma var. Çubuk’ta Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıran kişi belli kesimlerden adeta tebrik aldı. Mansur Başkan’ın tabiri ile gün yüzü bile görmesi mümkün olmaması gereken, kendi evlatlarını katletmiş bir ruh hastasına cesaret veriyor. Yapanın yanına kâr kalan bu saldırılar; bu tür psikolojik problemleri olan, psikopat ruhlu insanlara da cesaret veriyor. Üstüne bir de, sorumluluk sahibi olması gereken pozisyonlarda bulunan siyasetçiler de şiddet dilini kullanınca ‘Daha kaç siyasetçi bu yolda telef olacak’ denilince ya da bir partinin Genel Başkanı bir ilde saldırıya uğrayınca ‘Bizim gelin hanıma da hemşerilerim çok büyük bir ders vermiş’ gibi bir açıklama yapılınca, bu ruh hastası ve psikopat zihniyetli kişiler bu sözlerden cesaret alıp siyasetçilere saldırıda bulunabiliyorlar” diye ekledi.
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 ne var gundem de Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.